Ayna Evrenler ve Kayıp Zaman - Andromedadanbirisi

Ayna Evrenler ve Kayıp Zaman

  Farklı Bir Evrene Geçen Nötron ve Ayna Evrenler

31Temmuz 2021 15:46



 Bir topluma yeni bir gelenek getirmeye çalışsak başta reddederler lakin zamanla bir kabulleniş gösterirler. Bilimde öyle bazen ortaya çıkarılan fikirler öyle olağanüstü geliyor ki daha
sonra o fikirlere hak vermeye başlıyoruz.

Bugün ki bahsedeceğim iddea şu bulunduğunuz konumda veya tüm yaşantınız ve evrende ayna siz, ayna saatler, ayna gezegenler egemen olabilir. Saatlerin geriye doğru ilerlediği ,
arabaların ters yöne gittiği dünyanın tersine döndüğü bir evren yani Ayna Evren.
Bu evreni çok uzaklarda hayal etmeyin bizim evrenimizde ,uzay zamanımızda lakin tıpkı bir bozuk paranın farklı yüzleri gibi ön yüzü arka yüzü birbirini göremeyecek biçimde yazının turayı görememesi gibi.
Olmaz öyle şey bu çok çılgınca diye düşünebilirsiniz. Lakin günümüzde fizikçilerin anlamaya çalıştığı bir olay var.

Kimya ve fizik derslerine girenler atomu biliyorsunuzdur. Atomon nötron parçacığı ile ilgili büyük bir sorunumuz mevcut. Nötronların bazıları 9 saniyeliğine bilinmeyen bir şekilde bir yere gidiyorlar.

Birazcık tarihe değinelim daha sonra tarihteki bu insanlarla ayna evrenlerin ne ilgisi var açıklayacağım.

Galileo teleskobu geliştirerek astronomiyi bambaşka bir konuma taşımıştır. Kozmoza yeni kapı açmıştır.

1896 da  Henri Becquerel, fotoğraf filmleri ve uranyum arasına küçük bir haç yerleştiriyor. Amacı fotoğraf filmine ışığın geçmediğini göstermekken filimlere baktığında hacın fotoğrafı ile karşı karşıya geliyor. Yani uranyumun radyasyon yaydığı tesbit ediliyor. Bu o zaman için çok iyi bir keşif ve kuantum dünyası için harika bir başlangıç.

   Fritz Zwicky ,galaksi kümelerine bakarken bu galaksilerin kütlelerini hesaplamaya karar verdi. Parlaklıklarıni hesapladı. Toplam kütle çekimini hesapladı. Lakin galaksilerin dönüş hızlarını ölçerken bir sorunla karşı karşıya geldi. Galaksiler olağandan çok daha hızlıydı.

Hesaplanan kütle çekimi ,bu hız için çok ufak bir miktardı yani galaksilerin savrulması gerekirdi eldeki verilere bakarsak . Burda da bir bilinmemezlik daha ortaya çıkıyor görünmeyen bir şey galaksileri bu şekilde kümeler halinde tutuyordu. Bu karanlık madde ile ilgili ilk keşiflerden veya karanlık maddenin atılan ilk tohumlarıdır diyebiliriz.

"İyi ama bunlarla ayna evrenlerin birbiri ile alakası ne?"dediğini duyar gibiyim o halde esas konumuza serbest nötronlara geçelim.
Atomun proton ve nötronlardan oluşmuş bir çekirdek ve çevresinde dönen bir elektrondan oluştuğunu az çok hepiniz biliryorsunuzdur.

Nötronu çekirdekten çıkarıp aldığınızda nötron bir süre sonra bozunarak ya elektrona ya da protona dönüşüyor.

Asıl şaşırtan kısma geliyoruz. Serbest nötronla yapılan deneylere bağlı olarak alınan sonuçlarda farklılık gözlemleniyor. Yani nötronun bozunma süresi farklılaşıyor.

Nükleer reaktörlerde serbest kalan nötronların bozunması hesaplandığında normalden 9 saniye daha fazla sürede bozunduğu gözlemleniyor. Yani 9 saniyelik bir kayıp zaman söz konusu.
Kuantum fiziği ile ilgilenenlerin bir kısmı bu 9 saniyeyinin ayne evrenle açıklanabileceğini düşünüyor. Manyetik alan nötronun ayna evrene geçmesine olanak sağlıyor ve ayna evrende bir süre misafir  olan nötron tekrar bizim
evrenimize geçiyor olabilir.

Az önce bahsettiğim  Fritz Zwicky   ve düşünülen karanlık maddenin ayna evrende saklanıyor olabileceği düşünülüyor. Öngörülere göre evrende normal maddenin 5 katı kadar karanlık madde yer alıyor.


Ayna evrenle aramızda sıcaklık farkı yer alıyor olabilir ve bazı maddeler ayna evrenle kendi evrenimiz arasındaki sınırı aşarak ayna evrene geçip oradan geri dönmüyor olabilir.

Hesaplamalara göre bizim evrenimizdeki 1 parçacığa karşılık olarak ayna evrende 5 parçacık olması gerekiyor. Şimdi olayı çözdük diyebilirsiniz ancak sadece bir kuramsal düşünce.


Belki bizim gelişmişlik düzeyimiz henüz nötronun bozunması konusunsa yeterince gelişmiş değil veya gerçekten ayna evrenler mevcut olabilir.


Hepizine keyifli günler dilerim.

Yorum Gönder

0 Yorumlar